İnsan, doğduğu ve büyüdüğü topraklardan günü gelip de ayrılmış ve çok uzaklara gitmişse eğer; yanında bavuluna sığanlardan çok daha büyük bir şeyi de götürür; hasret. Almanya`ya getirildiğim zamanlarda başa çıkmakta en çok zorlandığım şeylerden biriydi hasret. Hazır değildim henüz o
İzmir`i özledim.. Hiç bir yere sığamamamın nedeni budur belki de; kelimelerin yetersiz kaldığı bir hasretlik: gurbet..!
Kışları hep severdim ya da öyle sanirdim. Ne bileyim; şöyle buz gibi hava olsun dolsun iliklerime, içimi titretsin; ben özgürlüğüme kavuşayım. Serin rüzgâr essin, sarsın tüm bedenimi; kendimce sonsuz mutluluğuma erişeyim. Ama hani, hani o aşık olduğum gri deniz, hani